Daha önceki yazılarımı okuduysanız Orkan ile aramızdaki nükleer santral, nükleer güç atışmalarını görmüşsünüzdür. Orkan nükleer’e karşı iken, greenpeace belgeleri ile nükleersiz Türkiye’yi savunurken ben ise resmi kaynaklara dayanarak nükleer enerjiyi savunurum. Ülkemizin en zengin uranyum ve toryum yataklarına sahip olduğunu ve bunu değerlendirmemiz gerektiğini söylerim.
Bugün okuduğum haberde benim söylediklerimi bir nevi doğruladı. Sınır komşumuz olan İran’ın 100 tonluk uranyum ile yaptıklarını gördükçe bizim Van Gölü’nden çıkacak olan 50.000 tonluk uranyumla dünyayı ele geçirmemiz gerektiğini düşünmeden edemiyorum.
Bir parantez açmak gerekirse Uranyum yeraltı kaynaklarımızdan sadece birtanesi. Bu şekilde çıkarılmayı bekleyen daha nice kaynaklar var. (Petrol, bor, altın, toryum vs.. )
İşte haberin detayları:
Elazığ Fırat Üniversitesi’nden Kimyager Prof. Dr. Mehmet Yaman ve ekibi Van Gölü’nü 3 yıldır araştıyordu. 2 yıl boyunca Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki tüm göl ve akarsuları tahlil etti. Tahlil sonucunda Dicle ve Fırat’da litrede 1 mikrogramdan az, Van Gölü’nün 30 ayrı noktasından alınan suda ise ortalama litrede 76 mikrogram uranyum bulundu. 2008 yılında Van Gölü’ndeki kirliliği araştırmak için laboratuarda analiz yaparken yüksek oranda uranyum tespit eden Prof. Yaman çalışmalarını 3 yıl boyunca sessizce yürüttü. Uranyum çalışmasının sonuçları dünyaca kabul gören bir dergide yayınlayarak güvenceye aldı. Yaman’a İstanbul Teknik Üniversitesi’nden de destek geldi. TÜBİTAK’tan da araştırma desteği istendi.
Araştırmacılar, Van Göl’ünde uranyumu toplayacak polimerik bir reçine çalışması başlattı. Bu polimerin hammadesi İzmir Aliağa’daki fabrikadan alınıp modifiye edilecek. Böylelikle Türkiye kuracağı Nükleer reaktörlerinde kullanılacak olan uranyum hammadesini dışarıdan almayacağı gibi ihracatını da yapabilecek. Prof. Dr. Yaman, eşinden bile gizlediği uranyum araştırmasının ayrıntılarını SABAH’a anlattı. Yaman, şöyle konuştu: “Açıkçası böyle bir sonuç beklemiyordum, şok oldum. Aylarca ne yapacağımı kime söyleyeceğimi bilemedim. Daha önce MTA’nın ve Almanların Van Gölü’nde uranyum araştırması olmuş ama sonuçları yayınlanmamış. Gizlendiğini düşündüm, korkuttu beni. O yüzden araştırma sonuçlarımı uluslar arası bir bilimsel dergiye gönderdim. Şimdi yapılması gereken bu uranyumu çıkartmak. Gölde yapılacak daha pek çok araştırma var” Türkiye’nin 50 yıllık uranyum ihtiyacını karşılıyor Maden Tetkik Arama (MTA) Türkiye’nin karadaki toplam uranyum miktarının 9 bin ton olduğunu tahmin ediyor. Yozgat Sorgun’da da ilk uranyum araması başladı. Ancak henüz Türkiye’de uranyum madeni tespit edilerek çıkartılmadı. 5 bin megawatt bir santral için yılda bin ton uranyuma ihtiyaç var. Uranyumun kilogramı 220 dolara kadar çıkıyor. Ancak ortalama 150 dolardan bile hesaplansa Van Gölü’nde bulunan 50 bin tonluk rezerv 7.5 milyar dolar ediyor.
İlhancım yanlış bir vurgulama yaparak benim greenpeace belgelerimi küçümsüyorsun ve onların önemsiz olduğunu ima edip aynı zamanda da kendi savunmanı "resmi belge"lerle diyerek tamamen insanların fikirlerini yönlendiriyorsun gibi geldi bana…
Sanırım biraz sert yazmışım :) Gece gece yazınca, pekte dikkat edemiyormuş insan. Neyse konu sen – ben değil zaten. Sadece Van gölünden çıkarılacak olan 50.000 tonluk uranyum.