Akşam Genç Bakış’ın bir kısmını izledim. İzleyenler bu makale ile programı kesiştireceklerdir. Konu olarak demokrasi, ileri demokrasi vardı. Bir grup şimdiki hükemetin tüm yaptıklarını överken, diğer bir grup eleştiriyordu. Şurada uzlaşma sağlanmış gibi oldu ki Tayyip hükümeti ilk döneminde oldukça başarılıydı. Bu başarının sebebide Avrupa Birliği uyum yasalarının yapılması idi.
Avrupa Birliği konusunda kimsenin bilgisinin olmaması bu yazıyı hazırlamama neden oldu.
Avrupa Birliği dediğimiz de malesef ki Avrupa algısı oluşuyor. Oradaki toprak parçasını, ülkeleri ve insanları düşünüyoruz. Avrupa Birliğine girelim mi giremeyelim mi diye sürekli tartışıyoruz. Aslında Avrupa Birliği bir oluşum.
Avrupa Birliği II. Dünya Savaşından sonra kurulmaya başlandı ve 1992 yılında son haline yaklaştı. Hala genişlemeye devam ediyor. Kuruluş amacı ise avrupa’da ki ülkeleri 20. yüzyılın yapısından kurtarıp 21. yüzyıla demokratik, insanın ön planda olduğu bir çağa ulaştırmak. Bizim anlayacağımız bir dil ile söylersek bir dernek. En büyük hedefi de üye ülkeleri muhasır medeniyetler seviyesinin çok daha üzerine taşıyabilmek.
Avrupa Birliğinin en güzel yanlarından bir taneside Kopenhag Kriterleri. Bu kriterleri karşılayabiliyorsan, ben insan haklarına, hukuka, ve demokrasiye sahibim diyebiliyorsun ve AB’ye üye olabiliyorsun.
Kopenhag Kriterleri 1993 yılında kabul edildi. Temel olarak 3 başlıkta toplandı. Dilerseniz bu kriterlere bakalım.
Siyasi kriterler
Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıklara saygı gösterilmesini ve korunmasını garanti eden kurumların varlığı.
AB’ye girmeye aday ülkeler;
- İstikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasinin var olması,
- Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü,
- İnsan haklarına saygı,
- Azınlıkların korunması
gibi dört ana kriter açısından değerlendirmeye alınacaktır. Genel olarak; ülkenin çok partili bir demokratik sistemle yönetiliyor olması, hukukun üstünlüğüne saygı, idam cezasının olmaması, azınlıklara ilişkin herhangi bir ayrımcılığın bulunmaması, ırk ayrımcılığının olmaması, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın yasaklanmış olması, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sözleşmesinin tüm maddeleri ile çekincesiz kabul edilmiş olması, Avrupa Konseyi Çocuk Hakları Sözleşmesinin kabul edilmiş olması gibi özellikler dikkate alınmaktadır. Ancak, bu ilkelerin varlığı tek başına yeterli olmamakta, aynı zamanda kesintisiz uygulanıyor olması gerekmektedir.
Ekonomik kriterler
İşleyen bir pazar ekonomisinin varlığının yanı sıra Birlik içindeki piyasa güçleri ve rekabet baskısına karşı koyma kapasitesine sahip olunması.
Kopenhag Zirve sonuçlarına göre, ekonomi alanında işlevsel bir piyasa ekonomisinin varlığı kadar, AB içindeki piyasa güçleri ve rekabet baskısı ile başedebilme kapasitesi de aranmaktadır.
Etkin bir piyasa ekonomisi için
- Arz – talep dengesinin piyasa güçlerinin bağımsız bir şekilde karşılıklı etkileşimi ile kurulmuş olması,
- Ticaret kadar fiyatların da liberal olması, piyasaya giriş (yeni firma açılması) ve çıkış (iflaslar) için engellerin bulunmaması,
- Mülkiyet haklarını (fikri ve sınai mülkiyet) içeren düzenlemeleri kapsayan yasal bir sistemin olması ve bu yasalar ile düzenlemelerin icra edilebilmesi,
- Fiyat istikrarını içeren bir ekonomik istikrara ulaşılmış olması ve sürdürülebilir dış dengenin varlığı,
- Ekonomik politikaların gerekleri hakkında geniş bir fikir birliğinin olması,
- Mali sektörün, tasarrufları üretim yatırımlarına yönlendirebilecek kadar iyi gelişmiş olması gerekmektedir.
AB içinde rekabet edebilme kapasitesinin sağlanması için
- Öngörülebilir ve istikrarlı bir ortamda karar alabilen ekonomik kurumların makro ekonomik istikrarının olması ve bununla beraber işlevsel bir piyasa ekonomisinin varlığı,
- Alt yapı, eğitim ve araştırmayı içeren yeterli miktarda fiziki ve beşeri sermayenin olması,
- Firmaların teknolojiye uyum sağlama kapasitesinin bulunması gerekmektedir.
Bu çerçevede rekabet edebilme derecesinin göstergeleri olarak, birliğe girişten önce birlik ile o ülke arasında belirli bir ticaret ortaklığının olması ve ülke ekonomisinde küçük firmaların oranı sayılmaktadır.
Topluluk Müktesebatına Uyum kriterleri
Siyasi, ekonomik ve parasal birliğin amaçlarına uyma dahil olmak üzere üyelik yükümlülüklerini üstlenme kabiliyetine sahip olunması.
AB’nin siyasi birlik ile ekonomik ve parasal birlik hedeflerini kabul etmek
Birliğin ortak dış politika ve güvenlik politikasına etkin bir katılım için aday ülkelerin buna hazır olması gerekmektedir. Ekonomik ve Parasal Birlik konusunda ise, merkez bankasının bağımsızlığı, ekonomik politikaların koordinasyonu, İstikrar ve Büyüme Paktına katılım, merkez bankasının kamu sektörü açıklarını finanse etmesinin yasaklanması gibi konularda üye ülkelerin aldıkları kararlara katılmak gerekmektedir.
===AB’nin aldığı kararlara ve uyguladığı yasalara uyum sağlamak,
- Gümrük Birliği, malların serbest dolaşımı, sermayenin serbest dolaşımı gibi ortaklık anlaşmaların da belirtilen şartlara uyum sağlaması,
- Tek pazara geçişi gerektiren Topluluk müktesebatına uyum sağlanması,
- Topluluğun tarım, iletişim ve bilgi teknolojileri, çevre, ulaşım, enerji, taşımacılık, tüketici hakları, adalet ve içişleri, işgücü ve sosyal haklar, eğitim ve gençlik, vergilendirme, istatistik, bölgesel politikalar, genel dış ve güvenlik politikası gibi alanlardaki her türlü düzenlemesine uyum sağlanması potansiyel adaylar
1995’te düzenlenen Madrid Zirvesinde yukarıdaki kriterlere ilaveten ;
Mevzuatın uygun idari ve adli yapılar aracılığı ile etkin biçimde uygulanması kriteri.
——————————————————————————————————————-
Kopenhag kriterleri çok detaylı olmasına karşı genel başlıklar halinde sizlerle paylaştık. Bunları okuduktan sonra Türkiye’nin durumunu az çok kıyaslayabilirsiniz.
1993’te bir çok avrupa ülkesinin kabul edip uyguladığı bu maddeleri 21 yıl geçmesine rağmen hala uygulayamıyoruz. Özellikle siyasal kriterler bakımından yetersiz durumdayız. Temel hak ve özgürlük alanlarıda son dönemde oldukça gerilemiş durumda.
Yurtiçinde sadece siyasi partinin söylediğine inanan bir halk olarak çok yol aldığımıza inansakta muhasır medeniyetler seviyesinin çok çok altındayız.
Avrupa Birliğine girmemize gerek yok. Ama bu yasaları uygulamamız gerekli.