Yapım gereği şimdiye kadar hep kendimden öne başkalarını koydum, kendimden çok başkalarını düşündüm sanırım. Sürekli bunun doğru olduğunu düşündüm / düşünüyorum ama birazda kendimi düşünmemin zamanı gelmiş sanırım.
Yine başkasını çok düşündüğümden dolayı biraz bencillik yapıp kendim için birşeyler istediğimde yanlış anlaşıldım, yanlış anladım ve mutsuzluk yaratıcı sebepler çıktı ortaya. Halbuki yanlış anlayabilirsin, yanlış yapabilirsin, yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin…
Böyle düşündüğüm bir anda aşağıdaki zıt fikirde olan yazıyı okudum ve sizlerle paylaşmak istedim.
“Hiç birisi üzülmesin diye kendi mutluğunuzdan vaz geçtinizmi ya da böyle bi şey yapar mısınız?
Bu soruları defalarca sormuşumdur kendime. Anlarsın ki; aslında kimsenin farkı yok kimseden,sadece biri daha iyi yalan söyler,biri daha iyi oynar oyununu hepsi bu… Sırf birileri mutlu olsun diye kendini üzmek de niye? O birileri sen mutsuzken dönüp bakar mı geriye?
Bakmaz, bakmadığını da görmüşsünüzdür. Sonu belli olmayan bir yoldur hayat.
Önüne ne zaman, neyin çıkacağını bilemezsin.
Bazen bir şeyler alır götürür senden, tutamazsın.
Bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin, ama kaçamazsın.
Böyledir hayat, bir türlü anlayamazsın. Ve bir gerçek vardır:
ACIYI tatmadan , MUTLULUĞU bulamazsın…!”
Şimdi ne yapmalıyım acaba!!!